Kamu personeli olmayan hekim ve sağlık personeli bakımından soruşturma genel usullere göre yürütülür . Tabi oldukları kanuna göre kamu personeli sayılan ya da üniversite hastanelerinde görev yapan hekim ve sağlık personeli hakkında Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ve Yükseköğretim Kanunu, nitelikli ve özel soruşturma usulleri öngörmüştür.
Kamu personeli olan hekim ve sağlık çalışanları hakkında, işlemeleri muhtemel suçlar bakımından 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun caridir. Bu kanun kapsamında, kamu hizmeti gördüğü bilinen yahut ilgili kanunlarca belirtilen Devlet Hastaneleri, Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğüne bağlı tıbbi birimlerden Aile Hekimlikleri ve diğer hekimlikler ile tıbbi merkezlerde görevli personelin tıbbi uygulama hatalarının soruşturulması kanunda gösterilen izin merciinin iznine tabidir. Buna göre soruşturma izni verme yetkisi, ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında kaymakama, ilde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kaymakamlar hakkında valiye, bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında ise görev yaptıkları ilin valisine aittir. Cumhuriyet başsavcıları; memurlar ve diğer kamu görevlilerinin suçlarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem yapmayacak ve memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesine başvurmaksızın evrakın bir örneğini izin vermeye yetkili makama göndererek soruşturma izni isteyeceklerdir.
Soruşturma izni istenmesinin ardından izin vermeye yetkili makam bir ön inceleme başlatacaktır. Ön inceleme ile görevlendirilen kişi veya kişiler, bakanlık müfettişleri ve kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerine sahip olup, 4483 sayılı kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre işlem yapabilirler; hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisinin ifadesini de almak suretiyle yetkileri dahilinde bulunan gerekli bilgi ve belgeleri toplayıp, görüşlerini içeren bir rapor düzenleyerek durumu izin vermeye yetkili mercie sunarlar. ön inceleme sonucunda verilen rapor değerlendirilerek soruşturma izni verilmesine ya da verilmemesine karar verilecektir . Bu kararlarda gerekçe gösterilmesi zorunludur. Yetkili merci, soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine ilişkin kararını Cumhuriyet Başsavcılığına, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisine ve varsa şikayetçiye bildirir. Her iki halde de Bölge İdare Mahkemesinde itiraz yolu açıktır . İtiraz süresi tebliğden itibaren 10 gündür. İtiraz üzerine Bölge İdare Mahkemesi, bu dosyaları öncelikle inceler ve en geç üç ay içinde karara bağlar. Verilen kararlar kesindir.
Değinilmesi gereken bir diğer husus ise 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’na tabi üniversite personeli açısından soruşturma izni sürecinin nasıl yürütüleceğidir. Devlet Üniversitesi Hastaneleri ve Vakıf Üniversitesi Hastanelerindeki öğretim üyeleri ve bu hastanelerdeki 657 sayılı kanuna tabi memurların görevleri dolayısıyla işledikleri ileri sürülen suçlar hakkında farklı bir düzenleme bulunmaktadır. Bu kanuna tabi kişiler hakkında ilk soruşturma görevlendirilecek bir soruşturmacı tarafından yapılır. Bu soruşturmacının raporu üzerine son soruşturmanın açılıp açılmamasına üniversite yönetim kurulu üyeleri arasından oluşturulacak üç kişilik kurul karar verir . Bu karar lüzum-u muhakeme veya men-i muhakeme kararı şeklinde olur. Bu kanun uyarınca verilen kararlar Danıştay 2. Dairesinin incelemesine tabidir. Lüzum-u muhakeme kararı kesinleştiğinde iddianame yerine geçer ve kovuşturma aşamasına geçilmiş olur .